Loading...
tr usd
USD
0.14%
Amerikan Doları
32,36 TRY
tr euro
EURO
-0.15%
Euro
35,01 TRY
tr chf
CHF
0.17%
İsviçre Frangı
35,97 TRY
tr cny
CNY
0.28%
Çin Yuanı
4,48 TRY
tr gbp
GBP
0.27%
İngiliz Sterlini
41,12 TRY
bist-100
BIST
3.1%
Bist 100
9.079,97 TRY
gau
GR. ALTIN
0.18%
Gram Altın
2.324,53 TRY
btc
BTC
1.89%
Bitcoin
70.783,37 USDT
eth
ETH
1.79%
Ethereum
3.564,13 USDT
bch
BCH
6.44%
Bitcoin Cash
573,69 USDT
xrp
XRP
2.48%
Ripple
0,63 USDT
ltc
LTC
0.75%
Litecoin
94,25 USDT
bnb
BNB
1.23%
Binance Coin
581,37 USDT
sol
SOL
0.64%
Solana
187,51 USDT
avax
AVAX
0.73%
Avalanche
54,49 USDT
  • İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - İstanbul

Türk Tarihinin En Büyük Dolandırıcısı Sülün Osman Kimdir?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Osman Ziya Sülün namı diğer Sülün Osman 1923‘te İstanbul’da doğdu. 1948‘de ev sahibini dolandırarak başladığı kariyerine sonraki yıllarda filmlere bile konu olan dolandırıcılık numaraları ile devam etti. Sülün Osman asıl ününü 1950’li ve 60’lı yıllardaki işleri ile kazandı. Tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara satarak ya da kiraya vererek efsane haline geldi.

Taksim’in girişine paspas atıp gelip geçenden giriş parası aldığı bile söylentiler arasındadır. Anlatılanlara göre Sülün Osman adamları ile birlikte Dolmabahçe Sarayı’ndaki saatin önüne gider gözüne saf ama cebinde para olan bir vatandaşı kestirir onun göreceği bir yerde dururmuş. Kendi adamları planlanmış bir şekilde gelirler ve Dolmabahçe saatine bakarak saatlerini ayarlar sonra da Osman’a yönelir ve saat ayarlama parasını ödeyip giderlermiş. Bu karlı iş, kendini uyanık zanneden ve kısa yoldan zengin olmanın yolunu bulduğunu sanan vatandaşın dikkatini çeker kısa bir hoş beşten sonra Sülün Osman Dolmabahçe Meydanı’ndaki saati bu vatandaşa satarmış. Rivayet o ki Sülün Osman bir gün Beyoğlu’nda yere çömelmiş gelip geçeni seyretmeye başlamış, bu sırada saf görünüşlü bir vatandaş Sülün Osman’a burada neye baktığını sorar. Adamı şöyle bir Süzen Osman bununla iyi bir iş yapılır diye düşünüp şu geçen tramvaylar benim. Müşteriler çok mu? Vatmanlar düzgün çalışmıyor mu? Onları kontrol ediyorum der ve bu sayede hoş beşe başlar. Sülün Osman, bey amca sen yabancısın galiba ne iş yaparsın diye sorar, adam ise çiftçiyim traktör almak için geldim ama hem çok pahalı hem de bu parayı versem bile bunu nasıl kullanacağım bayağı zor bir iş diye dertlenir. O sırada tramvaylar vızır vızır önlerinden geçip gitmektedir. Birden Sülün Osman’ın kafasında bir ışık parlar ve adama dönüp yahu bey amca, bu yaştan sonra senin traktörle falan ne işin olur onu alsan bile masrafı çok mazotu köyde problem olur yedek parçası hele hele o arkadaki büyük tekerlekler var ya onlar tarlada çok çabuk aşınır her yıl sana büyük masraf açar parasını yatırsan bir lastiği bile zor alırsın diyerek zavallı kurbana tramvaylar için şöyle bir teklifte bulunur. Bunların hepsi benimdir o kadar çok ki ben de onları kontrol etmekten bıktım müşteri çıkınca tek tek satıyorum üstelik bu araçların tekerleği demirdendir hiç açılmaz patlamaz beş kuruş masrafı yoktur benzin mazot gerekmez akşam elektriğe bağlarsın sabahtan akşama kadar o elektrikle çalışır köy ile kasaba arasında iş getirsin hem seni bayağı sevdim be amca gel sana birini vereyim hem de kelepir vereceğim der. Adam şöyle bir bakar tramvaylara, gerçekten köy ile kasaba arasında bunlardan bir tane olsa hem iyi kazanır hem de sükseli olur diye düşünür kaç para vereceksin diye sorar. Sülün Osman senin traktör parası bunları almaya yetmez ama bir tane eksilse benim için bir şey fark etmez baksana 484 numaralı aracım geçiyor bunun gibi 600 tane var canın sağ olsun bir tanesinin senin gül hatırın için vereceğim bey amca sevildiğini kıymetini bil diye konuşur. Adam tava gelince cebinden bir kağıt çıkarır ve iş sağlam olsun diye köy senedi hazırlarlar, karşılıklı aldım sattım diye imzalar atılır parmaklar basılır ve hayrını görmesi için adamla tokalaşır duraktan bir tanesine hayırlı uğurlu olsun diye adamı bindirir. Biletçiyi uyandırmaması için sen şu parayı bilet kesene ver gideceği yere varınca bu senedi gösterir tramvayını alır köye götürürsün diyerek uğurlar. Son durağa gelince vatman adamdan inmesini ister adam inmek istemez ve cebinden köy senedini çıkarıp onların inmesini tramvayı köye götüreceğim söyler. Biraz patırtıdan sonra polisler çağırılır bir de imzaya bakarlar ki imza Sülün Osman’a ait durum anlaşılır. Bir başka söylentiye göre bir zamanlar Fransızlar sahtekarlığın bilimini yapmaya karar verip Sülün Osman’ı Paris’te bir konferans vermeye davet etmişler ne var ki Sülün Fransızca bilmiyor söylenti bu ya Fransız Büyükelçiliği buna bir de tercüman tahsis etmiş. Rahmetli bunu her anlattığında neden gitmedin birader diyenlere tercümana güvenemedim sahtekar birine benziyordu dermiş. Sülün Osman asla sıradan bir dolandırıcı değildi alanında ihtisas yapmış mesleğin hakkını veren ve işini seven bir dolandırıcı idi. 20 Nisan 1962’de hapse düştüğünde kader mahkumlarına alın teri ile yaşamak konulu bir konferans bile vermiş. Sülün Osman bir röportajında yaptığı işi şöyle anlatıyor “benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında, yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. 10 tane bilezik ile geliyorum adamın kapısının önüne akşam vakti, kuyumcunun kapısındayız ve dükkan kapalı karımın hastalığını anlatıyorum acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsun diye bileziklerin fiyatı 1000 lira diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var paranın gerisi umurumda değil yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri 1000 liraya bozdura bileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor o sırada benim adamım ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri telaşlanan adam kazanç imkanı kaybolacak diye 300 lirayı verip alıyor bilezikleri ben de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince dolandırıldım diye karakola gidiyor ben aranıyorum demiyorlar ki be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı diye gayet açık ki beni dolandırmaya planlamıştı ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişi bile dolandırmadım.”

Sülün Osman Galata Köprüsü’nü satmak üzereyken tesadüfen yakalandı ölümü ile ilgili bilgi olmamakla birlikte polisin tahminlerine göre 1984’de Beyoğlu’nda sürekli kaldığı otelde kalp krizinden öldü ve kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Türk Tarihinin En Büyük Dolandırıcısı Sülün Osman Kimdir?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir