Bankaların hiç batmaması mümkün değildir. Tıpkı diğer işletmeler gibi bankalar da ekonomik ve finansal dalgalanmalardan etkilenir ve bazı durumlarda iflas edebilirler. Ancak bankaların genellikle daha az iflas etme eğiliminde olmasının birkaç ana nedeni vardır:
- Regülasyon ve denetim: Bankacılık sektörü, çoğu ülkede sıkı regülasyon ve denetime tabidir. Merkez bankaları, bankacılık komisyonları ve diğer finansal kurumlar, bankaların faaliyetlerini yakından izler ve belirli standartlara uymalarını sağlar. Bu düzenlemeler, bankaların risklerini kontrol altında tutmalarına yardımcı olur ve finansal istikrarı sağlamaya yönelik adımlar atılmasını sağlar.
- Merkez bankalarının müdahalesi: Ekonomik krizler ve finansal panikler sırasında merkez bankaları genellikle likidite sağlamak ve piyasayı stabilize etmek için müdahale ederler. Bu tür müdahaleler, bankaların nakit akışını sağlamlaştırarak iflas riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Birleşme ve devralmalar: Bankalar, sektördeki rekabeti ve etkinliği artırmak için zaman zaman birleşme ve devralmalar gerçekleştirebilir. Bu, zayıf durumdaki bankaların güçlü bankalar tarafından devralınması veya birleşmesi anlamına gelir ve iflas riskini azaltabilir.
- Depozitoların güvencesi: Birçok ülkede, bankalar müşteri mevduatlarını belirli bir miktara kadar devlet güvencesi altında tutarlar. Bu tür güvenceler, müşteri mevduatlarının belirli bir tutara kadar sigortalanmasını sağlar ve müşterilere güven verir.
Ancak yine de, tüm bu önlemlere rağmen bankalar iflas edebilir ve tarih boyunca pek çok örnek yaşanmıştır. Finansal sistemin sağlığı için önemli olan, düzenleyici otoritelerin bankaları yakından takip etmeleri, uygun tedbirler alarak riskleri en aza indirmelerini sağlamaları ve finansal krizler durumunda müdahale edebilecek güçlü bir yapıya sahip olmalarıdır.