El Dorado, Latin Amerika efsanelerinde yer alan ve büyük zenginliklere sahip olduğuna inanılan hayali bir altın ve servet şehridir. Bu efsane, Avrupalı kaşiflerin Yeni Dünya’ya gelişinden sonra yerli halkın anlattığı hikayelere dayanmaktadır. El Dorado efsanesi, farklı versiyonlarda ve farklı kültürlerde farklı anlatılarda yer alır, ancak genel olarak büyük bir zenginlik ve lüks içinde yaşayan bir şehirden bahsedilir.
Efsaneye göre, El Dorado’da altınla kaplı binalar, değerli taşlar ve değerli metallerle dolu hazineler bulunurdu. İspanyol ve diğer Avrupalı kaşifler, bu hayali şehri bulma amacıyla birçok keşif seferi düzenledi. Ancak, gerçekte böyle bir şehir bulunamadı ve El Dorado efsanesi büyük ölçüde mitoloji ve hayal gücüne dayalı bir hikaye olarak kaldı.
El Dorado efsanesi, Latin Amerika’nın kolonileşme dönemlerindeki kültürel etkileşim ve batıl inançlarının bir yansıması olarak görülür. Aynı zamanda, büyük servet ve altının cazibesi, dönemin kaşiflerini ve sömürgecilerini bu hayali şehri aramaya iten faktörlerden biriydi.
El Dorado’nun efsanesi, edebiyatta, sanatta ve popüler kültürde de sıklıkla kullanılmış ve ilham kaynağı olmuştur. Bugün bile, “El Dorado” terimi, zenginlik ve refahı ifade eden bir sembol olarak kullanılmaktadır.