Son dönemde depresyonla ilgili tartışmalar sosyal medya kullanımının etkisini merkeze alıyor. Araştırmalara göre sosyal medya kullanım şekli ile depresyon arasında bir ilişki mevcut. ABD’de 19-32 yaş aralığında 1787 kişi üzerinde yapılan araştırma sosyal medya platformlarında pasif olarak geçirilen süre ile depresyon arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Çalışma, gün içinde sosyal medya platformlarında en fazla vakit geçiren katılımcılarda depresyon semptomlarının daha fazla görüldüğünü saptıyor. Fakat bu sonucu pek çok açıdan yorumlamak mümkün.
Depresif semptomlar gösteren katılımcılar, kendilerini değerli hissetmek ve onaylanmak için de sosyal medya platformlarını daha aktif kullanıyor olabilirler. Bu platformların kolay erişilebilir olması, kişinin kontrolündeki bir sosyalleşmeye imkan sağlaması depresif semptomlar gösteren bireyin yüz yüze görüşme yerine sosyal medyayı tercih etmesini açıklıyor.
Öte yandan bazı araştırmalar, sosyal medya platformlarının depresyonu tetiklediğini savunuyor. Bu görüşe göre, bu platformların pasif olarak kullanılması, kişinin yalnızlık hissini arttırıyor. Bununla beraber, sosyal medyada idealize edilen hayat tarzı ve görünüşler kişide kıskançlık hissi yaratıyor ve bireylerin hayat tatminini azaltıyor. Sosyal medyada geçirilen zamanın “boşa harcanmış zaman” olarak görülmesi de bu platformlarda çok zaman geçiren kişilerin duygu durumunu olumsuz yönde etkiliyor.